Ölümlü diyardaki Dayu Krallığı'nda kültivasyon popüler olsa dahi ölümsüzlük çoğu fani için ulaşılmaz olandır. Wei Zhi, gençliğinden beri çevresine uğursuzluk getiren birisi olarak görülür. Sessiz ve düşük profilli gözükmesine rağmen kendisi korkak birisi değildir. Ölümsüz adayları için olan geleneksel teste cesurca katılır. Tören esnasında Wei Zhi'nin bulunduğu on sekiz kişilik gruba aynada Anka Kuşu figürü gösterilir. Bu nedenle tüm grup eğitim için akademiye gönderilir. Gümüş kaşıkla doğan gençlerimiz akademide soğukkanlı ustaları Yan Yue tarafından zorbalığa uğrar. Aslında Yan Yue ilahi alemden görev için gönderilen bir ölümsüzdür, amacı üç diyarı yok edecek olduğuna inanılan anka kuşunu bulmaktır. İlahi yasalar yüzünden insanların yaşamlarına müdahale etmemesi gerekirken azminden ötürü zeki Wei Zhi'e ilgi duymaya başlar. Dizi Anka Kuşu Wei Zhi ve Kızıl Güneş Tanrısı Yan Yue'nin muhteşem Xianxia hikayesini anlatıyor. Lin Jia Cheng'in "Wu Chang Sheng" (误长生) web romanından uyarlanmıştır.

Güney Koreli varis Yoon Se Ri, yamaç paraşütü kazası geçirdikten sonra Kuzey Kore'ye düşer. Orada, Güney Kore'ye dönmesine yardım etmeyi kabul eden Kuzey Kore ordusu subayı Ri Jung Hyuk ile tanışır. Ülkeleri arasındaki gerilime rağmen, ikisi birbirlerine aşık olmaya başlar.

Choi Deok Hui, dünyanın en iyi beyin cerrahıdır. Geçmişte, Jung Se Ok adında bir öğrencisi vardı. O, umut vadeden ve yetenekli bir doktordu, ancak Deok Hui ona karşı karmaşık duygular besliyordu. Sonunda, bir ameliyat sırasında Se Ok'u kalıcı olarak ameliyathanesinden kovdu. Bir zamanlar dahi bir doktor olarak tanınan Se Ok, artık yasa dışı bir ameliyathanede gölge doktor olarak çalışmaktadır. Bir şekilde, eski hocası Deok Hui ile yeniden karşılaşır. Onu dibe vuran kişi Deok Hui’ydi. Bu iki çılgın ama yetenekli beyin cerrahı karşı karşıya gelir ve bu süreçte gelişirler. Se Ok'un etrafında ona eşlik eden insanlar da vardır. Anestezist Han Hyeon Ho, ona karşı içten bir üzüntü duymaktadır. Seo Yeong Ju ise her zaman onun yanında kalır.

Göksel Âlemi'nin hazinesini ele geçirmek için Tanrıça Wu Shuang, Youhu Klanı’nın baş rahibi Yuan Zhong'u öldürmek üzere dünyaya iner. Ancak bu süreçte Wu Shuang başka sırlar keşfeder ve ikisi birbirine âşık olup dünyayı kurtarmak için güçlerini birleştirir. Tanrılar ve iblisler arasındaki savaşta, Göksel Tanrısı Taihe'nin iblisi mühürlemek için kullandığı "Tanrı'nın Sol Eli" adlı kutsal eser kesilip Ölümcül Âlem'e düşer. Taihe ve diğer tanrılar ebedi bir uykuya dalar ve o zamandan beri Ölümcül Âlem’de hiçbir mucize gerçekleşmez.

Astronomi öğrencisi Park Yun Jae, aşkının bir gün gerçekliğin sınırlarını zorlayacağını asla tahmin etmezdi. Üniversitede katıldığı bir tanışma buluşmasında sıcakkanlı ve güzel Kim Ji Eun’la tanışır ve kısa sürede birbirlerine aşık olurlar. Her şey sıradan ve mutlu bir ilişki gibi ilerlerken, Ji Eun bir sabah uyandığında kendini bir erkeğin bedeninde bulur. Artık Kim Ji Hun ismini kullanan Ji Eun, ne yapacağını bilemez halde Yun Jae’ye sığınır. İlk başta şoke olan Yun Jae, yine de aşkına olan bağlılığıyla onun yanında kalmaya ve eski haline dönene kadar beklemeye karar verir. Bu süreçte Ji Eun, Yun Jae’den erkek olarak yaşamayı öğrenmeye başlar. Beraber bu garip duruma uyum sağlamaya çalışırken bir yandan da sırrı okul arkadaşlarından saklamaya çalışırlar. Ancak işler daha da karmaşık bir hâl alır; çünkü Yun Jae ile aynı üniversitede okuyan popüler kız Kang Min Ju, ona karşı romantik duygular beslemeye başlar. Dış görünüşler ve kimlik değişse bile aşk aynı kalabilir mi? Yıldızlar Kayınca, her şeye rağmen ayakta kalmaya çalışan bir aşkın hikâyesini anlatıyor.

Ünlü bir skandalın ardından kariyeri sarsılan eski yıldız Pei Jia, imajını düzeltmek amacıyla yeni bir projede yer alır. Ancak, partneri Su Yi, oyunculuk deneyimi olmayan bir acemidir. İkili, rollerine uyum sağlamak için birlikte yaşamaya ve aynı yatağı paylaşmaya başlar. Zamanla aralarındaki ilişki, eğlence endüstrisinin baskıları altında karmaşık bir hal alır ve Pei Jia, hem kariyeri hem de kalbini kazanmaya çalışır.

Seo Hae Bom adında annesi babası ölen yedi yaşındaki çocuk, Jo Tae Seong adında aynı yaşta küçük bir oğlu olan aile ile yaşamaya başlar ve birlikte büyürler.

Kurgusal Dongbangguk ülkesinde geçen bir hikaye. Hwa Ri, kraliyet ailesinin en küçük prensesidir. Bağımsız bir düşünce yapısıyla büyümüştür. Evlilik yaşına geldiğinde, kocasını kendi seçmeye karar verir. Talipleriyle tanışmak için saraydan çıkar. Aynı zamanda, yüzünü bir dizi erotik chunhwa resminde ana kadın karakter olarak çizen kişiyi bulmaya çalışır. Bu sırada, Choi Hwan, Prenses Hwa Ri için potansiyel koca adaylarının başında gelmektedir. En zengin tüccardır ve yakışıklı bir görünüme sahiptir. Kadınlardan ve paradan hoşlanan biri gibi görünse de, bir sır saklıyor gibi durmaktadır.

Hagiwara Kazuaki, kız arkadaşıyla yakınlık içermeyen bir hayat sürmektedir ve bir gün yanlışlıkla iş arkadaşı Nakarai Sei'ye bir e-posta gönderir. Basit bir mesaj olarak başlayan bu iletişim, kısa sürede aşk ve cinselliği arzulayan iki insan arasında açık ve özgürleştirici bir bağa dönüşür.

Kazara yapılan bir ilk öpücük her şeyin geri kalanını ateşler. Achivich, daha sonra onu aldatan bir kıza olan ilgisinin peşinden gittiği liseden beri Jirawat'a karşı gizli duygular besliyor. Bu yakın arkadaş hikâyesinin dönüm noktası, bir film gecesinin ikili arasında beklenmedik, hassas, romantik bir ana dönüşmesiyle başlar. Jirawat o gece yaşanan her şeyi unutmak istediğinde Achivich'in kalbi kırılır. On yıl sonra, eski en iyi arkadaşlar tekrar karşılaştıklarında duyguları sınanır: Artık nazik ama kendine güveni olmayan bir Ortopedi cerrahı olan Jirawat ve ünlü bir süperstar olan Achivich. O gece sinemaya kaldıkları yerden “devam edebilecekler” mi?