Jiang Jun, ekonomi ve psikoloji alanlarında çift diploma sahibi, zeki ve idealist bir genç kadındır. Mezun olduktan sonra hayırsever bir kuruluşta çalışmaya başlar. Ancak babasının geçirdiği kaza, hayatının yönünü değiştirir. Babasının son dileğini yerine getirmek için, Çin’in önde gelen yatırım firmalarından biri olan MH’de işe başlamak zorunda kalır. Bu rekabetçi dünyada, çocukluk arkadaşı Yuan Shuai ile tekrar karşılaşır—ama artık ikisi rakiptir. Ofis entrikaları ve güç mücadeleleri arasında, Jiang Jun empati gücü, yüksek duygusal zekâsı ve keskin sezgileriyle zorlukların üstesinden gelir. Hem kariyerinde başarıyı yakalar hem de kalbinin yolunu bulur.

Chang’an şehrinde adı çapkınlıkları ve taşkınlıklarıyla anılan Wu Zhen, aslında oldukça sıra dışı bir geçmişe sahiptir. Henan Dükü’nün kızı, kraliçenin kardeşi olan Wu Zhen; lüks, ihtişam ve özgürlük içinde büyümüştür. Cesur, kuralsız ve umursamaz yapısıyla erkek kılığında dolaşması, Lefang genelevine rahatça gidip gelmesi ve soylu gençlerden oluşan bir gruba liderlik etmesiyle nam salmıştır. Ancak bu umursamaz yaşam tarzı, aslında doğaüstü bir sırrı gizlemektedir. Wu Zhen, çocukluğundan beri ruhları görebilen özel bir yeteneğe sahiptir. Genç yaşta bir binadan düşüp ölümle burun buruna geldiğinde, onu kurtaran eski Kedi Ustası, şeytani güçlerini ona aktarmıştır. Artık Wu Zhen, Chang’an’ın gizli dünyası olan İblis Şehri’nin yeni Kedi Ustası’dır; yeraltındaki doğaüstü varlıkların düzenini sağlamak ve şehri korumak onun görevidir. Mei Zhu Yu ise Taoist sanatlarda olağanüstü bir yeteneğe sahip genç bir bilgedir. Saraylı bir cariyenin yeğeni olan Mei Zhu Yu da Wu Zhen gibi ruhları görebilmekte, ancak bu yeteneğini herkesten gizlemektedir. Küçük yaşta gönderildiği Taoist tapınakta hızla yükselmiş, görünmeyen âlemlerle olan bağını güçlendirmiştir. Sessiz ama kudretli bu genç adam, Wu Zhen’in en güçlü müttefiki olur. Wu Zhen ve Mei Zhu Yu, görünürde tamamen zıt iki karakter olsa da, birlikte uyumlu ve sarsılmaz bir bağ kurarlar. İnsanlar ile ruhlar âleminin iç içe geçtiği bu gizemli dünyada; aşk, mizah ve dokunaklı anlarla örülü gündelik yaşamlarında, görünmeyen dünyanın muhafızları olarak kaderlerini birlikte paylaşırlar.

Bir anne yeni taşındıkları şehirde hem yeni bir hayat kurmalı hem de çok önemli bir meseleyi halletmeli, yani ele avuca sığmayan beş kızının aşkı bulmasına yardım etmeli.

Çin'in Cumhuriyet Dönemi'nde, yüzlerce yıl yaşamış ünlü bir vampir olan Shen Zhi Heng, bir grup maskeli asker tarafından neredeyse öldürülecekken kör kız Mi Lan ve arkadaşı Doktor Situ Wei Lian tarafından kurtarılır. Kurtarıldıktan sonra Mi Lan'a borcunu ödemeye gittiğinde Mi Lan'ın ailesinin durumunun çok kötü olduğunu görür ve Mi Lan için daha çok endişelenmeye başlar. Suikast girişimi başarısız olan, Shen Zhi Heng'den gerçekten nefret eden askeri harekat bürosunun müdürü kurnaz Li Ying Liang, ailesinin başına gelenlerden sonra Shen Zhi Heng'in sırlarını öğrenmeye ve onu öldürmeye ant içer.

Lise ikinci sınıf öğrencisi Nozomi, bir gün sınıf sırasının üzerinde bir aşk itirafı mektubu bulur. Mektubu gönderen, okulun en popüler çocuğu Setoyama'dır. Mektubun bir şaka olup olmadığı konusunda kafası karışan Nozomi, cevabını ayakkabı kutusuna koyduğunda ikili arasında gizli bir günlük alışverişi başlar. Ancak mektup ve değiş tokuş günlüğü aslında başka biri içindir - Setoyama'nın yakın arkadaşı. Değiş tokuş günlüğü bir yanlış anlaşılma ile başlar, ancak Nozomi ona kimliği hakkındaki gerçeği söylemeden yazmaya devam eder. Ve onu tanıdıkça, ondan etkilenmeye başlar. Öte yandan Setoyama ona açılma fırsatını giderek daha fazla kaybeder ve durum beklenmedik bir hal alır... Bir yalanla başlayan acı dolu karşılıksız aşkın akıbeti ne olacaktır?

Xian Ni, ailesinin trajik sonunun ardından ölümsüzlük yoluna adım atan sıradan bir köylü genci Wang Lin’in hikayesini anlatır. Doğuştan zayıf yeteneklerine rağmen kararlılığı, zekâsı ve azmiyle zorlu engelleri aşar, entrikalarla dolu yetişim dünyasında kendi gücüyle yükselerek efsane hâline gelir.

İkili askere gitmeden önce 2023 yılında çekilen sekiz bölümlük programda, Jimin ve Jung Kook'u küresel destinasyonlara seyahat ederken izliyoruz. New York eyaleti, ABD; Jeju Adası, Güney Kore; ve Sapporo, Japonya. Jimin ve Jung Kook'un inkar edilemez kimyasına ve sevimli dostluğuna daha derin bir bakış sunacak olan dizi, ikilinin yolculuk boyunca farklı kültürlere dalarak, çeşitli aksiyon dolu aktiviteleri keşfederek ve yerel mutfakları deneyerek unutulmaz anlar yaşamalarını konu alıyor.

Aynı ismi paylaşan iki kız lise öğrencisi hakkında romantik bir drama. İkisi de aynı anda yeni bir okula transfer olduklarında, bu fırsatı hayatlarını değiştirmek için kullanmayı umarak kimliklerini değiştirmek için gizli bir sözleşme yaparlar. Shin Yi Joon, lisesindeki en popüler öğrencidir. Dışarıdan sert ve mesafeli görünse de, Shin Yi Joon aslında içeride çok yumuşak bir adamdır ve diğer öğrencilerle kavga etmek şöyle dursun, diğer insanlara hayır demekte bile zorlanıyor.

Bir tilki iblisi kadar zeki olmasıyla ünlenen Tang Li Ci, psikopat doğasını sakin ve güven verici bir tavrın ardına gizler. Ancak karnına gömülü atan kalbi, ölümcül bir sır sakladığını göstermektedir. Tang Li Ci, eski büyük öğrencisi kardeşi Liu Yan tarafından gerçekleştirilen bir klan katliamının ardından Jianghu entrikalarına karışır. Gui Mu Dan'ın (Hayalet Şakayık) manipülasyonu altında tüm dövüş sanatları topluluğu bir kez daha yok olma ihtimaliyle karşı karşıyadır. Dahası, Yin Yang Usta'nın Tang Li Ci'nin 'cennet ve dünya bir arada' bedenini kontrol etme arzusunun ortaya çıkmasının ardından, Tang Li Ci 'seçilmiş kurban' olarak kaderiyle yüzleşmek zorunda kalır.

Araba tamamen durur durmaz, beni arabasına çeken uzun boylu adam siyah güneş gözlüğünü çıkardı. Gözleri kararlı bir ifadeyle yüzüme döndü. Gözlüğünü çıkardıktan sonra yüzüne tam olarak baktığım anda… "Çok... çok yakışıklı..." (Şey... Nu, bunu düşünebilirsin ama söyleme!) "Neden yüzü bu kadar yakışıklı? Çok ama çok yakışıklı... Öyle yakışıklı ki, tarif edemem. Aman Tanrım. Bu kesin! O zaman neden öylece oturup yakışıklılığına bakıyorum ki?" Gözlerimi birkaç kez kırptım, hemen yüzümü ondan çevirdim ve kafamı sallayarak bu yakışıklılığına hayran kalma düşüncelerinden kendimi sıyırmaya çalıştım. “Ne oldu, gözlük? Yakışıklı olduğumu biliyorum. Bana öyle bakınca parayı düşünmediğini sanmıyorum.” “Teyze narsist! Ve kimi gözlük diye çağırıyorsun sen şimdi?!” “Heh, öylesine söyledim. Beraberken ne diyeyim—köpek mi diyeyim?”