Yue Yang Yang, sıradan bir müzisyendir ve hafızasını kaybetmiş, mühürden yeni kurtulmuş Shao Yi ile karşılaşır. Yue Yang Yang tarikâtını korumak isterken, Shao Yi de hafızasını geri kazanmak istemektedir. Böylece birbirlerine yardım etmek için bir anlaşma yaparlar ve birlikte zorlukların üstesinden gelmeye çalışırlar. Bu süreçte aralarında aşk filizlenir, ancak bir yanlış anlaşılma yüzünden yolları ayrılır. Dünyayı korumak için ikili yeniden el ele vererek sınavları ve acıları göğüsler, düşmüş on iki kutsal müzik ruhunun kalbindeki düğümü çözer ve ilahi yazıt **“Feng Hua Lu”**yu yeniden başlatırlar. Bu yolculukta hem aralarındaki anlaşmazlıkları çözerler hem de birlikte büyürler. Sonunda Shao Yi ve Yue Yang Yang, “Feng Hua Lu”nun yol açtığı anlaşmazlığı gidererek insanlar için yeni bir gelecek bestelerler

Yangming Ortaokulu’ndaki herkes Zhou Wan’ın içine kapanık ve sessiz, Lu Xi Xiao’nun ise asi olduğunu biliyordu. İkisi birbirinden daha farklı olamazdı. Kimse bir gün bu ikisinin yan yana duracağını beklemiyordu.

Dört yüz yaşındaki en güçlü kadın hayalet ustası He Si Mu ile gizemli genç general Duan Xu’nun, kırık Yanılsama Kılıcı sayesinde yollarının kesişmesiyle başlayan hikâyeyi anlatıyor. O andan itibaren beş duyularını birbirleriyle paylaşan bir anlaşma yaparlar. Kaderle bağlanan bu ikili, insanların ve ruhların dünyasında barışı korumak, güzel dünyayı savunmak için birlikte mücadele eder. Yeni estetik tarz; hem gizemli ve tehlikeli Guixu âlemini, hem acımasız Buz Katliamı savaş meydanını, hem de sıcak ve canlı fenerler ve havai fişeklerle dolu dünyayı bir arada sunar. Hikâye, tüm canlıların acılarını şefkatle gözlemlerken, masumların kanıyla dünyayı ısıtır. Geleneksel fantastik ve peri masalı türlerini aşarak; Liaozhai tarzı doğu büyüsü ve insan–ruhların birlikte yaşadığı eşsiz bir dünya görüşüyle, görkemli bir doğu fantazya destanı ortaya koyar.

Okyanuslar yaratmak için bir irade. Dut tarlalarını çağırmak için bir irade. Sayısız şeytanı katletmek için bir irade. Sayısız ölümsüzü yok etmek için bir irade. Sadece benim iradem… ebedidir. Sonsuz Bir İrade, öncelikle ölüm korkusu ve sonsuza dek yaşama arzusuyla hareket eden, ancak arkadaşlığa ve aileye derinden değer veren sevimli ama çileden çıkarıcı bir genç adam olan Bai Xiaochun’un hikayesini anlatıyor.

Büyük bir felaketin ardından gökyüzünde aniden beliren tanrı figürü baktığı her yere ölüm ve yıkım getirir. Kaosun ortasında ailesini kaybeden genç Xu Qing'in tek amacı güçlenmek ve hayatta kalmaktır. Yetişim yoluna adımını atan Xu Qing en güçlü olup kaderine hükmetmek için savaşacaktır. Er Gen'in aynı isimdeki romanından uyarlanmıştır.

Ruan Si Xian, başlangıçta Hengshi Havayolları’nda bir kabin memuruydu ve şirket içi alımla pilot olmayı umuyordu. Ancak şirket aniden reform yapınca bu fırsatını kaybetti. Bunu kabullenemeyen Ruan Si Xian, CEO Fu Mingyu’yu bulmaya karar verdi fakat yanlış anlaşılmalar yüzünden ona duyguları olduğu sanıldı. Bu durum Ruan Si Xian’ın gururunu incitti ve öfkesine yenik düşerek istifa etti. Tesadüf eseri bir uçuş akademisine giren Ruan Si Xian, zorlu kapalı eğitim sürecinden geçti. Üç yıl sonra Hengshi Havayolları’na en iyi pilot olarak geri döndü. Gökyüzü onun hayaliydi, kaptan olmak ise sorumluluk anlamına geliyordu. Ancak Ruan Si Xian, bu kaderinde yazılı olağanüstü kariyer yolunda, yanında daima ışık gibi parlayan, onu koruyan ve yönlendiren birinin olacağını bilmiyordu.

Çin Cumhuriyeti döneminde Şanghay’da savaş lordunun en küçük oğlu olan Murong Qing Yi, yanlışlıkla evlatlık alındığı için üvey babasının zulmüne uğradı. Genç yaşta kaçtığında Ren Su Su tarafından kurtarıldı, fakat ailesi büyük bir felakete uğradı. Yıllar sonra tekrar bir araya geldiklerinde ikisi gizlice âşık oldular. Ancak Ren Su Su başkalarını kurtarmak için sahte ölüm tertipleyip kaçtı, Murong Qing Yi’yi ise aşkını kaybetmenin acısıyla baş başa bıraktı. Üç yıl sonra Ren Su Su geri döndü ve Murong Qing Yi’nin müstakbel yengesi oldu. Biri ihanete uğradığı için öfke dolu, diğeri anlatılamaz bir acıyı gizliyor. Aşk ve nefret, arzu ve çatışma arasında iç içe geçiyor. Yanlış anlamalar yavaş yavaş çözülüp derin sevgi yeniden alevlenirken bu kez ulusal bir felaket kapıya dayandı. Murong Qing Yi ve Ren Su Su güçlü düşmanlara karşı savaşmaya kararlıdır. Peki kaderleri onları nereye götürecek?

On bin yıl önce tanrılar ve iblisler arasında büyük çatışmalar yaşanmış, bu çatışmalar sonucu pek çok ölüm ve sır gömülmüştür. Chen Nan, tanrıların ve iblislerin mezarlığında dirilir fakat geçmişte neler yaşandığını hatırlamaz. Hem binlerce yıl önce yaşanan gizemi çözmek, sevdiği Yuxin’in ebeveynlerinin akıbetini öğrenmek hem de kendi geçmişinin ardındaki sır perdesini aralamak için tehlikelerle dolu bir yolculuğa çıkar.

Tanrıların terk ettiği bir diyar olan Daxu’da, gizemli kökenlere sahip Dokuz Yaşlının yaşadığı “Sakatlar Köyü” adında bir yer vardır. Bu yaşlılar, farklı dönemlerden gelen olağanüstü varlıklardır; her biri kendi alanında efsanevi güçlere sahiptir. Onlar, bir zamanlar yetim kalmış bir çocuk olan Qin Mu’yu büyütürler. Bir gün, Qin Mu’nun güttüğü inekler aniden insan diliyle konuşmaya başlar. Bu olay, onun kaderini tamamen değiştirir. Artık sıradan bir genç değildir; tanrıların, iblislerin ve eski uygarlıkların kalıntılarıyla dolu, tehlikeli ve büyüleyici bir dünyada kendi yolunu çizmeye başlayacaktır. Daxu diyarında, karanlıkla birlikte şeytanlar iner, tanrısal kemikler harabelerde dans eder, ejderha iskeletleri yavrularını korur, ve gökyüzünde güneşi sürükleyen devasa bir gemi süzülür. Qin Mu, bu olağanüstü dünyanın hem güzelliğini hem de dehşetini keşfederken, Dokuz Yaşlı’dan öğrendiği tüm bilgileri ve güçleri birleştirir. Korkusuz ve kararlı bir şekilde, “Tanrıları bile dize getirecek” bir kudretle kendi kaderini ve yeni bir dünyanın düzenini yaratmaya ant içer.

Xiao Zhi Yu ve Hu Xiu ilk kez bir cinayet gizemi oyununda tanışırlar. Çin Cumhuriyeti döneminde geçen bu oyunda sahte kimlikler üstlenir, kurgusal olayları canlandırırlar. Ancak birbirlerinin gerçek hayatlarındaki kişilikleri giderek ilgilerini çekmeye başlar. Kaderin bir oyunu gibi, bu ikili gerçek hayatta da karşılaşır. Böylece hikâye, iki farklı kurguda ilerler: biri cinayet gizemi oyununun kurgusal dünyasında, diğeri ise onların gerçek yaşam kesişmelerinde. Gerçekle hayalin iç içe geçtiği bu süreçte, ikisi de gerçek duygularını fark etmeye başlar. Peki şimdi, birbirlerine giden yolu bulup mutlu sona ulaşabilecekler midir?